Filistinli örgüt Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği “Aksa Tufanı Operasyonu”nun ardından Gazze’ye yönelik ağır bombardıman sürüyor. İsrail güçlerinin saldırıları sonucu yerle bir olan Gazze Şeridi’nde, kadınlar ve kız çocukları büyük zorluklarla karşı karşıya. Filistinli gazeteci ve kadın hakları aktivisti Maria Rashed, bu zorlukları Cumhuriyet’e anlattı.
Gazze’deki durumun diğer savaşlardan önemli ölçüde farklılaştığını söyleyen Rashed, oradaki halkın zaten 7 Ekim öncesinde de abluka altında olduğuna ve sayısız kısıtlama ile karşılaştığına değindi. “Filistinliler hiçbir zaman normal sayılabilecek bir hayat yaşamadı” diyen Rashed, Gazze’deki kadın ve kız çocukların ise birçok farklı türde zorlukla mücadele etmek zorunda kaldığını söyledi.
Bunların en önemlilerinden birinin, ana akım medyada pek bahsedilmeyen “regl yoksulluğu” olduğunu ve bunun, Gazze’de bulunan eczanelerdeki temel hijyen ürünlerinin eksikliği nedeniyle endişe verici boyuta vardığını söyleyen Rashed, şunları anlattı: “Kadınlar ve kız çocukları pede ulaşamıyor. Savaşın başlangıcında endometriozis (şiddetli ağrılara neden olan çikolata kisti) hastalığına sahip kadınlar, hijyen ürünleri yokluğu nedeniyle regl olmamak için ilaç kullanmak zorunda kaldı. Savaşın üzerinden üç aya yakın süre geçmesine rağmen durum vehametini koruyor. Aynı zamanda içmek ve duş almak için su kıtlığı da yaşıyorlar.”
‘HAMİLELİK SÜRECI SORUNLU’
Savaş sürerken hastanelerin neredeyse tamamen işlevsiz olduğu bir ortamda, gebelik ve doğum süreçlerini yönetmek zorunda olan hamile kadınlar için durum ayrıca zor. Temiz olmayan tuvaletleri yüzlerce kişiyle birlikte kullanmak da başlıca sorunlardan biri. Gazze’de sığınma evlerinin de olmadığını belirten Rashed, kadınlar ve kız çocukların güvenli alanlarda yaşamını sürdüremediğini vurgulayarak “Evlerini terk etmeye ve okullar, çadırlar veya diğer insanların evlerinde yaşamaya zorlanıyorlar” diye ekledi.
‘HEPSİ BİRER TEHDİT’
Rashed, İsrail askerlerinin Filistinlilere yaklaşımından da söz etti. İsrail askerlerinin kadın, sivil, ayırt etmeden Gazze’deki herkesi birer tehdit olarak algıladığını söyleyen ve İsrailli yurttaşların, Hamas üyesi sanılararak vurulduğu olayı hatırlatan Rashed, şöyle konuştu: “Üç İsrailli rehinenin, silahsızken ve beyaz bayrak taşımasına rağmen İsrail güçleri tarafından öldürülmesi bunun bir kanıtı. Henüz geçen hafta, bir İsrailli keskin nişancı, Gazze’deki kilisede bir anne ve kızını öldürdü.”
‘DAYANIŞMA AZINLIKTA’
Rashed ayrıca İsrail’deki kamuoyunun, ülke medyasından duyduğu ve sürekli olarak “Filistinlileri canavarlaştıran” tek taraflı haberlerin ötesini göremediğini dile getirdi. İsrail toplumunun çoğunluğunun gözünde, Gazze’dekilerin “sivil değil, terörist” olduğunu ancak İsrailli kadınlar arasında dayanışma gösteren bir azınlık bulunduğunu belirten Rashed, hükümetinse onları susturmaya çalıştığını ifade ederek “Yaşadıkları acıyı fark edebiliyorlar ancak yine de desteklerini açıkça ifade edemiyorlar” dedi.
Rashed son olarak şunu söyledi: “Kadınlar ve kız çocukların şu anda acilen talep ettikleri şey, bu soykırımı sona erdirecek bir ateşkes ve insani yardımın ulaştırılması. Bu çağrı sadece kadınlar için değil, insani duyarlılığa sahip herkes için.”
İSRAİLLİ AKTİVİST BASKIYI ANLATTI
Hayfa’da yaşayan işgal karşıtı İsrailli kadın aktivist Gaia Dan, 25 Aralık’ta sosyal medyada paylaştığı videoda, ifade ve protesto özgürlüğünün İsrail’de her zaman kısıtlı olduğunu ancak bugünlerde, güvenlik ve hapsedilme korkusu olmadan “savaşa karşı olduğunu” söylemenin neredeyse imkânsız hale geldiğini belirtti. Bir ay önce savaş karşıtı bir protestoda gözaltına alındığını ve karakoldaki İsrail polisinin “Gazze halkını öldürmekle ilgili” şarkılar söylediğini dile getiren Dan, polisin ayrıca kendilerine “fahişe” ve “vatan haini” dediğini aktardı. Dan, “Gazze halkı katliama uğrarken, Batı Şeria’dakiler yerleşimciler ve askerler yüzünden acı çekerken susamayız” ifadelerini kullandı.
BM’NİN VERİLERİ YIKICI TABLOYU ORTAYA KOYDU
Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Örgütü 7 Ekim’den bu yana Gazze’de yaşananların kadın ve çocuklara yansımalarına ilişkin verileri paylaştı. 22 Aralık’ta yayımlanan verilere göre;
- 12 bin 882 kadın ve çocuk öldürüldü.
- 951 bin 490 kadın ve kız çocuğu yerlerinden edildi.
- Eşini kaybeden 2 bin 784 kadın, yeni hane reisi oldu.
- 10 bin 22 çocuk babasını kaybetti.
- Her saat 2 anne öldürülüyor.
- 50 bin kadın hamile, bunların 5 bin 522’sinin gelecek ay doğum yapması bekleniyor.
‘İSRAİLLİ KADINLAR CİNSEL ŞİDDETE UĞRADI’
İsrail’de ise 7 Ekim’de, Hamas’ın 1200 kişiyi öldürdüğünü anımsatan BM Kadın Örgütü, onların içinde birçok kadın ve en az 33 çocuk olduğunu bildirdi. Bununla birlikte örgüt, Hamas saldırıları sırasında çok sayıda cinsiyet temelli şiddet ve cinsel şiddet uyarısı aldıklarını belirtti. Ayrıca Hamas tarafından kaçırılan 250 kişiden yaklaşık 65’inin kadın olduğu kaydedildi.
